Aslında bu başlangıç değil






Yani blogumun ilk "kombin"i (yerine gerçekten de başka bir kelime bulmalıyım) bu değil.

Dün giydiklerim yeni makinamda ama aktarma kablosunu bulamıyoruz.

Bunlar bugün üstüme olanlar.

Eski makinamla çekti canım kocam.

Biraz makinanın kötülüğü, biraz kocamın ne yapmak istediğimi henüz anlamamış olmasının neticesi böyle bir resim işte.

Tabii bendeki ürkeklik hala devam ediyor (dünkü kıyafetime "ürkek başlangıç" adını layık görmüştüm).

Ne giyeceğini tam olarak bilmiyorsan, siyah elbiseden daha güvenli bir çözüm olabilir mi?

Güvenli olması bir yana, bu elbise bu kış tam bir joker oldu benim için.

Ne giyeceğimi bilmiyor muyum, yeni blogum için herkesin ortak paydası olacak bir kombinemi ihtiyacım var?

Elim hemen bu elbiseye gidiyor.

Üstelik Mango indiriminden sadece 20 küsür liraya aldığımı düşünürseniz, bu kadar kısa sürede dolabımın baştacı olması çok da şaşırtıcı değil.

Ama bu blogun amacı sık sık yaptığım gibi, dolabımda daha pekçok benzeri bulunan emniyet kemerlerinden bir nebze de olsun kurtulmamı, en azından onları daha yaratıcı kullanmamı sağlamak.

Yani bu elbiseyi bir daha üzerime gördüğünüzde tanıyamayacaksınız.


Çizmeler, şu bloglar aleminde çok meşhur olan Nişantaşı ve Etiler'deki ucuz ayakkabıcıdan.

Ayakkabıda çok ucuza kaçmaktan hoşlanmamakla beraber, dizüstü çizme aşkım ne kadar sürer bilemediğimden, bir çift çizmeye bir servet yatırmak istemedim.

Büyük hata...

Ben değil miydim senelerdir istediğim uzunlukta çizme bulamamaktan şikayet eden?

Al işte şimdi her yer onlarla dolu.

İndirimler de çıldırmış durumda.

Ama ben yasaklıyım, alamam.


Bu kıyafetin asıl yıldızı ise kolyem olacaktı.

Ama kocamın fotoğrafçılığına kurban gitti.

Metrocity Topshop'un kapanma indiriminden ayıla bayıla almıştım.

Ama daha takmak için elime ilk aldığımda dağıldı gitti.

Ben de dün gece yeniden dizdim ama orijinali gibi yapamadım.

Çok uykum gelmişti çünkü.

Göremiyorsunuz ama hayal edin, iki sıra irili ufaklı altın renkli toplar...


Bilezik yine bir Claire's indirimi ganimeti (yine diyorum çünkü inşallah bu akşam resimlerimi aktarabilirsem göreceksiniz, dünkü kolyem de öyleydi)


Belimdeki kemeri çok seviyorum.

İki sıra dolanabiliyor.

Sanırım Gönderi.

Hatırlamıyorum.


Ve son olarak bu kadar basit bir kombin için bu kadar uzun yazı yazabldiğim için kendimi tebrik ediyorum.

Kısa yazmayı öğrenmem lazım.


Ve bir de üzerimde siyah elbise varken, kahverengi kapının önünde poz vermemem gerektiğini

0 yorum: